6 Kasım 2011 Pazar

90/ Gılgamesh

Gılgamış ölümsüzlüğün sırrını ararken yolu bana düştü.
Denize bakan tepede, sırtım dünya kadar yaşlı bir sedir ağacında, asamı yontuyordum. Ona, taşları kaldırıp ardında yazılar arama, gün yok sonsuza geçerli, dedim. Efkarlandı... O zamanlar adım Utnapiştim'di. Dostu Enkidu gözlerinin önünde ölmüştü. Uruk'un kralı çaresizdi. Kara nehrin dibinde dikenli bir bitki var, dedim. Ölümsüzlüğü değil ama verir yiten gençliğini, dedim.
Ayağına taşlar bağladı, nehrin dibine indi. Söktü dikenli bitkiyi, kan içinde kaldı avuçları. Suyun yüzeyine çıktığında o soktuğumun yılanı kaptı bitkiyi kayboldu gitti.
İkinci kez Ağladı Kral Gılgamış. Oysa ben onu Uruk'un yaşlıları için istemiştim, dedi...
Bu hikayeyi de Sümerli dostlarım kaydetti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder