27 Mayıs 2012 Pazar

194 / kutsal kano

Mourilerle Pora-Pora’dan
Güney Denizlerine kanolarla inmiştik.
Üç kutsal kano: Tainvi, Tokomaru ve Aravva.

Kuşların uçuşundan,
dalgaların yönünden,
rüzgârın kendisinden
ve yıldızlardan bulurduk yönümüzü.

Büyücü Mauni bilge adam,
bilirdi doğayı okumayı.
Denizin dibinden çıkan ada,
inandığımız cennetti.

Ne çok gittik ben ve Colto!

23 Mayıs 2012 Çarşamba

193 / rom

“Her gece rom içerdik
Güney Denizlerini geçerken
Rüzgâra, kadere söverdik
her gece rom içerken”

Ben ve Corto Maltese.

21 Mayıs 2012 Pazartesi

192 / abdera

Abderalı dostlarımı ne zaman ziyare gitsem
beni çok eğlendirirlerdi.
 Hastasıydım onların.
 "Eşeğin Gölgesi" vakasında da bizzat oradaydım.

17 Mayıs 2012 Perşembe

191 / 1 may

1886'da, Şikago' da 6 iş gününe
ve günde 12 saat çalışmaya karşı iş bırakmıştık.
1 Mayıs'tı.
Mücadele kolay olmadı,
kanlı bir süreçti.

3 Mayıs'ta
McCormick fabrikasından salınan grevkırıcılar
4 işçiyi öldürmüştü.

1977 Taksim daha feciydi.
Bir ulusun direnci ilk orada kırıldı

16 Mayıs 2012 Çarşamba

190 / uzak

1904'tü; Rus Japon savaşında
Corto Maltese, Jack London ve ben
bir de alçak Rasputin
ne badireler atlatmıştık g.tü kurtarmak için.

Önce Tien Sin'e ulaşmaya çalıştık,
sonra Corto Maltese'in gemisiyle
Afrika kıyılarına vardık.

Jack London Japonların elinden paçayı zor kurtardıydı.

15 Mayıs 2012 Salı

189 / camel

Tekerleğin icadını fırsat bilip
Frengistan'a giden Kuzen
bana FiltresizCamel getirmiş
Aklınca yolu inceltecek
Pöh!

Ama hediyeyi kabul edeceğim!

14 Mayıs 2012 Pazartesi

188 / lilitu

Ne kadındı ama Lilitu!
Hep üstte olmak isterdi.
Ne öğrendiysem ondan öğrendim!
Haddizatında onu "Lilituyu" olarak ilk kez Babilli dostlarım aktarmıştı.

11 Mayıs 2012 Cuma

187 / kabil


José Saramago "Kabil"i yazarken birçok ayrıntıyı bana danışmıştı; 
Kabil'in Habil'le olan asıl mevzusunu, 
Lilith'i, 
anakroniyi kullanmayı vs

10 Mayıs 2012 Perşembe

186 / avatar

Bir zamanlar
"Ateş Kralı" ile dövüşen Avatar'dım

Çok zulmediyordu
onu toprakla dürüp su ile büktüm
Zor ama güzel zamanlardı

Kafamda ok imi yoktu

9 Mayıs 2012 Çarşamba

185 / ZumBar

Kuzen aradı,
abi bir bar açalım adı da ZumBar olsun, dedi.
Vay senin oymağını...
Kafa buluyor benimle!
ZumBar'mış,
aklı sıra atasının adını yaşatacak...

8 Mayıs 2012 Salı

184/ cahillik

Kabilenin şefi Tekerlek Zumbar,
gelsinler özür dilesinler elimi öpsünler affederim
yoksa onları Malta'ya sürerim demiş.
Ne çok şey istemiş.
Hem o zaman Malta yoktu ki,
soktuğumuzun Tekerlek Zumbarı,
cahil şef!

7 Mayıs 2012 Pazartesi

183 / manas

Manas anlatırken o zamanlar
Kırgız bozkırlarında,
Aytmatov da dinlerdi.
Bir yerde, sevgi emek ister, dedim doğaçlama,
o tuttu romanını yazdı

5 Mayıs 2012 Cumartesi

182/ ihanet

Az önce kuzenden bir duman mesajı geldi
"itiraf ediyorum,
Anbellee çağırdığında sen gitmeyince
Dakotaya ben gittim oo yee" diye.
Lan kitapsız
Lan tillahsız

4 Mayıs 2012 Cuma

181/ ecdat

Bizim kuzenin
o Tekerlek Zumbar'ın soyundan geldiğini düşünüyorum lan.

3 Mayıs 2012 Perşembe

180 / O

Yani tekerleği icat etmek bize pahalıya mal olmuştu.
Sürgünden sonra şefe
"Tekerlek Zumbar" demeye başlamıştık.
Duymuş
daha çok hiddetlenmişti.

2 Mayıs 2012 Çarşamba

179 / sürgün

O olaydan sonra şef ile aramız hiç iyi olmadı. Hep üzerimize oynadı.
Sonra ben, Domdom Ali ve Pusu Yusuf'u kabileden sürdü soktuğumun şefi.
Tam da küresel soğumanın patladığı zamanlardı.>

1 Mayıs 2012 Salı

178 / ödül


>Kabilenin diğer (sayemizde şanslı) erkekleri
bizi av etiyle ödüllendirdi o iki mevsim boyunca.
Ne bereketli günlerdi.>