Kadın, çocuk ve bakirelerin
Nil Nehrine kurban diye bırakıldıklarını,
Nil Nehrine kurban diye bırakıldıklarını,
Yunan'da kölelerin adaklığını da gördüm.
İsli puslu zamanlar değildi.
İsli puslu zamanlar değildi.
Kaşgarlı ile, Divanü Lügati't Türk'ü hazırlarken
ÇokTanrılı zamanda
Kurban için Yagış dendiğini yazmıştık.
ÇokTanrılı zamanda
Kurban için Yagış dendiğini yazmıştık.
Günahlarını affettirmek için
kurbanlar kesen kavimler de gördüydüm.
kurbanlar kesen kavimler de gördüydüm.
Saf masum hakikaten inanmış insanlardı.
Onlara bir zaman Şamanlık da yaptım.
Her zaman ve birçok işte olduğu gibi
kurban meselesinde de
işin sistematiğini ve modern mantığını
Sümerli dostlarım kurdu.
Sümerli dostlarım kurdu.
Sümer'de en kıymetli kurban olan kuzunun etinden,
Tanrı
Şakkan'a daha çok yaranmak için
kebabı o zaman icat etmiştik.
kebabı o zaman icat etmiştik.
Tanrı Şakkan'ı bilmem ama
biz çok memnun olmuştuk.
biz çok memnun olmuştuk.
Lakin
rakıyı,
kurban kuzusundan kebapla hiç içmemiştik.
Belki de rakıyı henüz icat etmemiştik.
Şimdi hatırlamıyorum.
kurban kuzusundan kebapla hiç içmemiştik.
Belki de rakıyı henüz icat etmemiştik.
Şimdi hatırlamıyorum.
Fakat Aztek ve Mayaların
kurban mantalitelerini hiç tasvip etmemiştim;
kurban mantalitelerini hiç tasvip etmemiştim;
onları çok eleştirmiş,
haddizatında götü
de zor kurtarmıştım.