13 Temmuz 2014 Pazar

usanmak

Şu padişahların egosundan ve kaprisinden usandım bre çocuk demişti Çelebi Baba. 
Bilmem mi, 
benim de başımda bir Şef Zumbar vardı 
demiştim.

Kutuplaşmak

Geçenlerde;


TÜSİAD Haluk Dinçer, düzenlediği değerlendirme toplantısında, “Türkiye, gündeminde kara delik gibi duran ağır toplumsal kutuplaşmaya maalesef yenik düşmüştür.” demiş.
  • Arada hacıyatmaz laflar da etmiş, ülkemizdeki o teorik demokrasiyi kullanamıyoruz diye fantastik bir cümle de kurmuş. 
  • Amma velâkin 
  • şu kutuplaşmanın ve teorideki o demokrasinin pratiğe dökülmesine engelin en temel sebebini söylememiş bre.  
  • Oradan öylece dolanmış geçmiş. 
  • Akp’nin ve Başbakanının bu kutuplaşmanın yegâne sorumlusu olduğunu es geçivermiş işte. 
  • Kısmet! 
Irak’tan bahsetmiş, bankalardan dem vurmuş, çözüm sürecinde sadece muhalefete lafı çakmış, cumhurbaşkanlığı ile ilgili konuşmuş, vergi affına dair görüş belirtmiş, kayıt dışı demiş, ama işçilere, onların sorunlarına, beklentilerine ve haklarına ilişkin bir tamlama bile kurmamış. Nasip, diyelim!
İşçi ölümlerinde dünya üçüncüsüyüz sayın patron, bunu biliyorsunuzdur ve bu hazin alanda Avrupa şampiyonu olduğumuzu.
  • Sizden işçilere dair bir şey elbette duymayacaktık ama bizim bu kutuplaşma hikâyeleriyle bir demagojiye inanmamızı beklemeyiniz. 
  • Siz patronlarla elbette kutuplaşacağız. Mücadelenin esası bu. 
  • Toplumsal kutuplaşmanın önüne geçmek için de topu hükümete ve özellikle Başbakana atınız.
Sonra da eklemiş Sayın Dinçer, hükümete küsmek gibi bir lüksümüz olamaz, diye.

Eh bu da Kaderdir bre patron!

aman

Yahu amma da açmışız arayı.