28 Aralık 2012 Cuma

serhoş


Ta o zamanlar biz ilk kaçak rakıyı çektiğimizde 
Şef Zumbar, 
kafayı bulup güzelleşip gerçekliği yeniden algılayan kabile halkından tırsmıştı.

Ve çamurdan yaptığı putları, 
eriyen gücüne takviye bir güç bulmak için 
Tanrı diye yutturmaya çalışmıştı. 
Derken
İçki yasakları filan...
Başarılı da oldu. 

Dönüp baktığımda bin yıllarca geriye, 
savaşların içki değil de 
hep din yüzünden çıktığını gördüm. 

Ama bir keresinde 
sarhoş olunca Pusu Yusuf, 
Domdom Ali'ye kafa atmıştı.

uzay

Dünya tarihi ile 1969 Temmuzu idi. 
Sabahın serin saatleri. 
Apollo 11, Neil ve ben Ay'a ayak bastık. 
Şu adım var ya büyük bir adım, demiştim.

Bana baktı, başını salladı, 
gülümsedi, 
sonra bu lafımı çaldı göt. 

Not: O sırada ezan sesi filan duymamıştık. 
Ötesi rivayettir.

23 Aralık 2012 Pazar

kimlik


Sade bir vatandaş değilim, 
benim 
bir de 
yalancı bir kimliğim var.

dionyzos


Bakhus adına! 
Güzelim Anadolu topraklarının şu efkarına, 
yüreği dayanmazdı 
Efendimiz Dionyzos'un, 

şu koca oyun Tanrısı...

taseronluk


Tarihin ilk taşeron siyasetçisi 
adi şef 
Zumbar'dı.

19 Aralık 2012 Çarşamba

hirosima ve enola gay



Enola Gay'ı durdurmak için 
Çok mücadele etmiştim.
Ama
Nasıl durdurabilirdim ki
Karşımdaki en kanlı emperyalisti. 

6 Ağustos Hiroşima! 
Ne çok ölüm...

O bombayı atan Enola Gay'ın komutanı ve pilotu
Paul Tibbets'e:
"Bir iraden vardı kullanmadın utan!
Mezar taşın bile olmayacak." 
demiştim.

"Bir de sıkılmadan o mendebur uçağa ananın adını verdin:
Enola Gay! 

Hay senin ananın, 
Sam Amcanın..."
diye eklemiştim. 

Utanç içinde
ve yaşadı öylece öldü.

14 Aralık 2012 Cuma

kölelik ve pazartesi


MÖ 4000 civarı. 
İlk takvimi yapacağız, 
mesele tabi ki ticaret aslında. 
Ama şu pazartesi gününü pas geçsek demiştim, hiçbir yere kaydetmesek!

Sen kölelerin sözcüsü müsün demişlerdi. 

İlk o zaman sustum. 
Sustum ve sıra geldi: 
Her günü pazartesi olan yıllarımı köle olarak geçirdim.

12 Aralık 2012 Çarşamba

KargaSahaf

Derken,
Sahafhanemize bekleriz.
Yalan değil bu:)


KargaSahaf'tan bir kare...

Baraj Yolu,
Gökkuşağı Arkası
İksirCopy yanı...

Not:
Bu, 1 kereliğine bir reklamdır:)

kıyas


Komünist: 
Yeteneğe göre iş ihtiyaca göre ücret.

Sosyalist: 
Yeteneğine göre iş, işine göre ücret.

Kapitalist: 
Hele sen bir üret, patrona göre ücret.

Faşist: 
Parti devletine göre yandaşa "fiyat".

Türkiye: 
Açlık sınırı milli servet!

7 Aralık 2012 Cuma

ikaz


Hitler'e de çok demiştim, 
bu faşistliğin, 
parti devletin 
herkesin başına çok iş açacak diye. 

Tüm kifayetsiz muhterisler gibi 
bildiğini okudu.

Hay bin faşo...

5 Aralık 2012 Çarşamba

rüya

Rüyamda çıplaktım,
malum organımın yerinde de çevirmeli bir telefonunu ahizesi vardı.

O sırada telefon çaldı, 
ne yapacağımı bilemedim, 
rüya da olsa ilk kez böyle bir sahneyle karşı karşıyaydım.
Zira telefona baktığım an yeni statükoyu onaylamış olacaktım.

Acı acı ve ısrarla (ne demekse) çalan telefonu kaldırdım:) Telefonu.

Arayan eski sevgilimdi.

Sana bedduam vardı, dilerim elinle bile kullanamayasın, diye.
Şu an elimde ve kullanıyorum, ahizeye biraz daha yaklaşsana, dedim.
Meşgul sinyali vererek güldü.

Uyandığımda eski sevgilimden mesaj gelmişti, 
sabit hattan arıyorum şu ahizeyi kaldır, diye. 
Hayırdır lan!