2 on 2
Yıldırım
iki kez aynı yere düşmez der işi bilen adamlar.
Gereken
ortam ve koşullar değişmiştir çünkü.
Doğanın
neden sonuç ilişkisi taammüden işlemiyordur üstelik.
Ardışık
bir planın yürütücüsü değildir.
İklim,
zaman, zemin gibi nesnel ve tabii unsurlardır belirleyici olan.
Ne
bileyim, böyle şeylerdir herhalde.
Varsın
tümden mecazî olsun bu sözün karşılığı, ne gam.
Felsefi
yerden bakınca da “aynı nehirde iki kez boğulamazsın” olsun.
“Aynı kiraz dalı bir kere bile sallanmaz aynı
rüzgârla.” diye şiire versin bir yanını.
Değişen bir şey yok.
Ve fakat bu söz bu gün, yani 12 Eylül itibariyle bizi
anlatmaz dostlar.
Aynı tarihte ve aynı yere iki kez düşmüştür o melun şey.
Veya biz aynı nehirde hem de aynı günde iki kez boğulduk
gittik.
Üstelik Çiko’nun da dediği gibi çalışılmış ve gol olması
kesin pozisyonlardı onlar.
12 Eylül 1980
ve
12 Eylül 2010
Bir memleketin iki kez vurulduğu tarih.
Bu iş bitti zannettiler.
Ama bakın bitmedi, mukavemet gösteriyor vatan, de ki bir ağaç
veya orman…
Hem,
Sadece bizim turuncu futbolda geçerli değil bu söz;
Biz bitti demeden bitmez!
Eh, bu devran da her zaman böyle gitmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder